Büyük Veri (Big Data) teriminin gerçekte ne anlama geldiğiyle ilgili hala pek çok karışıklık var. Yapay zeka, veri bilimi ve Nesnelerin İnternet’i gibi birçok dijital dönüşüm dalgasının arkasındaki itici güç olarak kaldığından, kavram sürekli olarak gelişmekte ve yeniden düşünülmektedir. Ama Big Data tam olarak nedir ve dünyamızı nasıl değiştiriyor?
Her şey, dijital çağın başlangıcından beri ürettiğimiz veri miktarındaki patlama ile başlar. Bu büyük oranda bilgisayarların, İnternetin ve bizim yaşadığımız dünyadan veri çekebilecek teknolojinin yükselişinden kaynaklanmaktadır. Verilerin kendisi yeni bir buluş değildir. Bilgisayarlar ve veri tabanlarından öncesine geri dönecek olursak, hepsi de bir veri olan, kağıt üzerine yazılmış işlem kayıtları, müşteri kayıtları ve arşiv dosyaları vardı. Bilgisayarların ve veri tabanlarının hayatımıza girmesi ile, veriyi kolayca erişilebilir bir şekilde büyük ölçekte depolamak ve düzenlemek için bir imkan ortaya çıktı. Öyle ki, bir fare tıklamasıyla bilgi elde edebilir olduk.
Bugün iki günde bir, zamanın başından 2000 yılına kadar yaptığımız kadar çok veri üretiyoruz ve yarattığımız veri miktarı hızla artmaya devam ediyor; 2020 yılına kadar, mevcut dijital bilgi miktarı yaklaşık 5 zettabayttan 50 zettabayta kadar artmış olacak.
Günümüzde neredeyse yaptığımız her hareket dijital iz bırakıyor. Çevrimiçi hale geldiğimizde, GPS donanımlı akıllı telefonlarımızı taşırken, arkadaşlarımızla sosyal medya veya sohbet uygulamaları aracılığıyla iletişim kurduğumuzda ve alışveriş yaptığımızda veri üretiriz. Bununla birlikte, makine tarafından üretilen veri miktarı da hızla artıyor. “Akıllı” ev aygıtlarımız birbirleriyle veya ev sunucularıyla iletişim kurduğunda veriler üretilir ve paylaşılır. Dünyanın dört bir yanındaki fabrikalardaki endüstriyel makineler, verileri toplamak ve aktarmak için sensörler ile donatılmıştır.
“Büyük Veriler” terimi, tüm bu verilerin toplanmasını ve onu işletme dahil olmak üzere geniş bir yelpazede avantajlarından yararlanma becerimiz anlamına gelir.
Büyük Veri (Big Data) Nasıl Çalışır?
Big Data, herhangi bir şey ya da durum hakkında ne kadar çok şey bildikçe, o kadar güvenilir bir şekilde yeni bilgiler edinebilir ve gelecekte ne olacağı konusunda öngörülerde bulunabilirsiniz. Daha fazla veri noktasını karşılaştırarak, daha önce gizlenmiş ilişkiler ortaya çıkmaya başlar ve bu ilişkiler öğrenmemize ve daha akıllı kararlar vermemize olanak tanır. En yaygın olarak, bu, toplayabildiğimiz verilere dayanarak model oluşturma ve sonra da simülasyon çalıştırma, veri noktalarının değerini her seferinde ayarlama ve sonuçlarımızı nasıl etkilediğini izleme süreçleri ile yapılır. Bu süreç otomatiktir – Günümüzün gelişmiş analitik teknolojisi, bu simülasyonları milyonlarca kezmyürütür ve üzerinde çalıştığı sorunu çözmeye yardımcı olan bir model bulana kadar, olası tüm değişkenleri ayarlar.
Nispeten yakın zamana kadar, veriler e-tablolar veya veri tabanları ile sınırlıydı – hepsi çok düzenli ve temizdi. Ancak, depolama alanındaki ve analitik alanlardaki ilerlemeler sayesinde, pek çok farklı veri türünü yakalayabilir, depolayabilir ve kullanabilir hale geldik. Sonuç olarak, “veriler” artık veritabanlarından fotoğraflara, videolara, ses kayıtlarına, yazılı metne ve sensör verisine kadar her şeyi ifade eder duruma geldi.
Bu dağınık verilerin hepsini anlamak için, Big Data projeleri sıklıkla yapay zeka ve makine öğrenimi içeren en ileri analizleri kullanır. Bilgisayarların bu verilerin temsil ettiği şeyleri tanımlamaları için öğretim yaparak – örneğin resim tanıma veya doğal dil işleme yoluyla – modelleri insanlara göre çok daha hızlı ve güvenilir bir şekilde bulmayı öğrenebilirler.